HAYIRSEVERLİK
Kur'an da iki önemli özellik vardır. Salat ve zekât. Yani, yapılan tüm işlerde Allah hatırlanmalı, dua eksik olmamalı. Aynı zamanda buna paralel bir hayırseverlikte yapılmalıdır. Dua ve hayırseverlik beraber yürümelidir.
Başkalarına hizmet et ve aynı zamanda kendini geliştir. Gerçek gelişim, kendine ve diğerlerine uyum sağlayacak bir yolla, karşılaşılan sorunların üstesinden gelmekle olur. Başkalarının sıkıntlarına, sorunlarına çözüm arayışı içinde faaliyet göstermekle en iyi hayırseverliği yapmış olacaksın. Aynı zamanda devamlı surette yenilenmiş olacaksın.
Hizmet etmelisiniz. Aslında elleriniz size, başkalarına hizmet edebilesiniz diye verilmiştir. Hizmet eden eller, dua eden dudaklar kadar kutsaldır. Dolayısıyla, bencillikten uzak hizmetlerde bulunun ve zafere ulaşın. İyi işler yaptığınız zaman, yaşamınız huzurlu olur. Hizmet amacıyla dünya kadar para harcamanıza gerek yok. Yaşamlarınızı, sevgi dolu hizmet üreterek değerli hale getirin. Şefkat dolu bir yürekle gerçekleştireceğiniz bütün hizmetler, kutsanmış ve güçlenmiş olacaktır.
Ebeveynlerinize hizmet verin ve onları mutlu edin. Evdeki annenizin ıstırabı ile ilgilenmeden başkalarıyla sevginizi paylaşmanın ne anlamı olabilir ki? Sizin en önemli göreviniz ebeveynlerinizi sevmek ve onlara hizmet vermektir. Ondan sonra sevginizi başkalarıyla paylaşabilirsiniz.
Kalpleriniz tatlılıkla dolu olmalıdır. Yardımınıza ihtiyacı olan kimseleri göz ardı etmemeli, tam aksine hizmet verebilmek için daima fırsat kollamalısınız. Sadece bu fedakarlık ruhu bile size gerçek mutluluk bahşedecektir.
Birkaç dakika bile boş zamanınız olunca bir ihtiyaç sahibine hizmet verin. Ancak o zaman hayatınız değer kazanacaktır. Sadece yiyip içmek ve uyumak için bu dünyaya gelmediniz. Hizmet faaliyetlerinde yer almalısınız. Yemeğinizi fakirlerle paylaşmalısınız. Eğer hayırseverlik yapmazsanız ve dürüstlük yolunu izlemezseniz hayatınız boş yeredir. Eğitiminizle böbürlenmeyin. Bu dünyada sizden daha yüksek eğitim görmüş çok kimselerin olduğunu unutmayın.
Hakikatte, bütün eğitiminizin amacı fakirlere ve muhtaçlara hizmet vermektir. Böyle bir hizmetten daha yüce ve asil bir şey yoktur. Hizmet, en yüce Doğru Davranış'tır. Ancak fakirlere ve ihtiyaç sahibi olanlara vereceğiniz hizmet, sizi Allah'a yaklaştıracaktır. Allah'ı sevmenin en iyi yolu herkesi sevmek ve herkese hizmet vermektir. Bundan böyle, herkesi sevin ve herkese hizmet verin. İnsana yapması için verilen emir budur. Hayatınız ancak fakirlere ve muhtaçlara hizmet vererek kutsallaşsın. Bundan daha yüce bir davranış yoktur.
Ancak başkalarına hizmet veriyormuşunuz gibi yanlış bir anlayış içine de girmeyin. Bu gibi duygulardan kurtulmalısınız. Ancak o zaman yapmış olduğunuz hizmet, kelimenin tam anlamıyla, gerçek bir hizmet olacaktır. Hizmet, sadece başkalarına yardım etmek demek değildir. Hizmet faaliyetleriniz sevgi ruhuyla dolu olmalıdır. Sevginin pozitif veçhesi olmadan, yapmış olduğunuz tüm hizmetlerin doğası negatif olur.
Bütün uzuvlarınız çalıştığı için sizler hepiniz şanslısınız. Bu durumda fiziksel engellilere hizmet vermeli ve onları hüsrandan ve umutsuzluktan kurtarmalısınız. Eğer hizmet vermek istiyorsanız, bu tip hizmeti vermelisiniz. Pazar günleriniz ve tatilleriniz var. Tembel tembel evde oturup ve zamanınızı boş konuşmalarla, oyunlarla sarfedeceğinize, köyleri dolaşarak fiziksel özürlülere yardım edebilirsiniz. Eğer onlarla sevgi içinde konuşursanız morallerini yükseltirsiniz. Bu insanlara hizmet verin ve bundan zevk alın.
Her kime bir yardım yapmak istiyorsanız bu kalıcı bir temele dayanmalıdır. Kalıcı olmayan geçici hayır işi yapmamalısınız. Bir insana yiyecek, barınacak yer ve giysi sağlanmalıdır. Bu gibi hizmetleri severek fakir ve muhtaç kimselere vermek ve onları kendi kendilerini geçindirecek bir duruma gelmeleri için teşvik etmek gerekir. Fakir insanlarla karşılaştığınız vakit istedikleri şeyleri onlara verin. Eğer soğuktan titriyorlarsa onlara battaniye verin. Onlara vermek istediğiniz şeyleri değil de sadece ihtiyaçlarını vermelisiniz.