DOSTLUK
İnsanların çoğu, gerçek dostluğun ne anlama geldiğini bilmiyor. Onlara göre dostluk, birbirlerini "merhaba, merhaba" diyerek selamlamaktan ibaret. Bu ne demek oluyor? Sadece sıradan bir selamlaşmak, işte o kadar. Dostluk, bu değildir.
Dostluğun temel şartlarından biri, iki birey arasında, kopması olanak dışı bir bağın oluşmasıdır. Bedenleri farklı olabilir. Ama yaşam prensipleri birbirinin aynıdır. İki birey, farklı duygu ve düşünceleri barındırıyorlarsa, onlarınkine dostluk denemez.
Dostluk, içinde birden fazla sevgi değerlerini barındıran bir değerimizdir. Dostluk, paylaşmak demektir. Acılarını, üzüntülerini, mutluluğunu, sevdiklerini, düşüncelerini, paranı, eşyanı, hiç düşünmeden vermek demektir. Dostunla bir filmi beraber izlemek, bir müziği paylaşmak ayrı bir lezzet verir insana. Çünkü dostum dediğin kişi ile aynı enerji frekansındasındır. Yani senin gibi hisseder, aynı şeylerden zevk alır veya almaz. Benzer huylara, zevklere sahip olduklarından benzer şeyler yaşayabilirler ve bu konuda destek olabilirler birbirlerine.
Dostluk, fedakarlık demektir. Her şeyini dostun için feda edebilirsin, onu zor durumdan kurtarmak için bunu hiç düşünmeden yaparsın. Onu mutsuz görmemek için elinden gelen her şeyi yapar, en önemlisi de yanında olduğunu her zaman hissettirirsin.
Yine dostluk, açıksözlülüktür. Yanlış olanı, onun ya da başkası için kötü sonuçlar doğuracak durumları açık açık, bir an kırılacağını üzüleceğini, itiraz edeceğini bilseniz bile, onu doğru ve emniyetli konuma getirmek için çabalamaktan, dil dökmekten geri kalmazsınız. "Dost acı söyler" demiştir atalarımız. Belki anne babamızın bizi eleştirmesi bize ağır gelebilir bazen, ama dost acı söyleyince kabul edersin hatanı. Dostluk, cesaret içerir. Dostunuza duyduğunuz sevgi, sizi ona karşı dürüst ve cesur yapar. Hata yaptıklarında bile dostlar destek olurlar birbirlerine.
Dostluk, güvenmektir, kadirşinaslıktır (iyilikbilirlik, değerbilirlik). Gerçek dost asla bitmez, ihanet etmez, yarı yolda bırakmaz. Bu güveni çok sınırlı sayıda insan hissettirebilir bize. Hatta bazen ailenizle paylaşamadıklarınızı paylaşırsınız dostunuzla.
Dostluk, olduğu gibi kabul etmek demektir. Dostunuza bir şey danışırken veya anlatırken herhangi bir çekince hissetmezsin çünkü o seni yadırgamaz, yargılamaz, suçlamaz.
Birinin iyililiğini isteyen, onu içten seven kimse dosttur. Birbirleriyle iyi geçinen kimseler de dosttur. Dostluk yıllarca edinilen arkadaşlıklardan sonra oluşur. Herkesle böyle bir ilişki kurulamaz. Dostlar iyi günde de kötü günde de insanın yanında olurlar. İnsan arkadaşlarını akıllı sadık, dürüst sır saklayan ve sevecen kimselerden seçmelidir. Arkadaş kendini yüz ifadesinden belli edecektir. Denendikten sonra pekişen eski dostluklar değerlidir. İnsanın iyiliğini isteyen dost kişi, yeri gelince acı bir dille eleştiride bulunur. Onlar arasında gizlilik, saklılık, kırılma, gücenme olmaz.
"Yüz bardak sütle dolu olan bir kaba bir bardak su dökün; döktüğünüz su sütün özelliklerini alır ve süt fiyatını edinir. Yüz bardak suyun bulunduğu bir kaba bir bardak süt dökün; süt, sağlık verici ve besleyici özelliklerini yitirir, suyun kendisi gibi olur. " İçine karıştığımız arkadaş grubunun sonucu da budur işte. Yanlış davranışlarda bulunan bir kişi, doğru ve iyi arkadaşlar arasında zaman içinde mutlaka iyi yönde değişecektir. Çünkü çevresinde hep olumlu ve doğru örnekler görecektir. Fakat siz ne kadar iyi de olsanız, kötü ve yanlış kişilerle arkadaş olduğunuzda, onlardan etkilenecek ve zamanla siz de olumsuz yönde davranmaya başlayacaksınız. Onun için en iyisi böyle kişilerden ve gruplardan uzak durmaktır.
Gerçek dost;yanında yüksek sesle düşünebildiğiniz insandır. Eğer gerçek bir dostunuz varsa sıkıca tutunun ona bu zamanda bulunmaz bir hazineye sahipsiniz demektir. Ve siz de onun için bulunmaz bir hazine olun. Birbirinizin değerini bilin iyi bir dost her zaman bulunmaz.
En iyi dostlarımız Hakikat, Doğru Davranış, İç Huzur, Saf Sevgi ve Şiddetten Kaçınma'dır. Bu dostlara sahip olana, her şey ve herkes dost olur.