AKIL
Akıl, insanın kendi davranışını bilmesine, yargılamasına ve belirlemesine yarayan yetenektir. Akıl insanı hayvandan ayırt eder. İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, gerçeği yalandan ayırma yeteneğidir.
Kişi ancak aklını kullanarak insan olur. Aksi halde insanlıktan uzaklaşır. Aklını kullanmak demek gerçeği görmek demektir. Doğru ile yanlışı ayırıp sadece doğruyu yapmaktır. Tüm arzularımızı ve düşüncelerimizi doğru şekilde yönlendirmektir. Buna bağlı olarak da hareketlerimizin ve sözlerimizin doğru ve iyi olmasıdır.
İçgüdülerimize göre de karar veremez miyiz? Birbirine karşı olan iki tarafı veya iki fikri, her açıdan dinleyip, iyice düşünüp inceleyerek karar vermek ve ona göre hareket etmek gerekir. Basit çağrışımlarla veya iç güdümüzle karar vermek bizi bazen yanıltabilir.
Başkalarının doğrularını kullanmak bize zaman kazandırmaz mı? Büyüklerimizin deneyimle elde ettiği doğrular bize tabii ki zaman kazandırır. (Çocuklar arabada arka koltukta giderler; bunu hayatımızı tehlikeye atarak denememizin bir anlamı yoktur.) Ancak doğruları kendimiz bulmaya çalışmayıp da, sürekli başkalarından beklersek, her duyduğumuza inanır, her ne kadar zayıf olursa olsun kendi aklımızın incelemesinden geçirmeden kabul edersek bir gün yalana da, gerçek olmayana da inanmayacağımızı nasıl bilebiliriz.
Akıl yaşla ilgili midir? Aklını kulanma becerisi yaşla ilgili değildir. Yaşın ilerlemesiyle akıl artmaz. Yaşlılardan daha akıllı gençler vardır. Yaşın ilerlemesiyle artan deneyimi 'doğru akıl' ile yaşamak önemlidir.
Aklımızın "hayır", duygularımızın "evet" dediğini yapmalı mıyız? Aklımızın kabul etmediği bir yanlışı sırf gönlümüz sevdi diye, canımız öyle istiyor diye yapıyor ve buna inanıyorsak, bu, ya korkumuzdandır ya bağımlılığımızdan ya da bir çıkar aradığımız içindir.
Aklını kullanan kişiyle aklını kullanmayan kişi arasında ne fark vardır? Aklını kulanan kişi yapacağı işi önce planlar, düşünür sonra başlar ve sadece doğruyu yapar. Kendi gereksinimini kendi karşılar ve kazanır. Yaptığı hatayı yinelemez, en küçük şeylerden bile bir sonuç, bir ders çıkarır. Çevresindeki güzelliklerin farkındadır. Yaratıcı ve üreticidir. Zamanını boşa harcamaz, fırsat bulduğunda eğlenmeye zaman ayırır. Anlayışlı, yapıcı, dikkatli, sakin, temkinli, ağırbaşlı, uyumlu ve sabırlıdır. Aklını kullanmayan kişi hiçbir işinden sonuç alamaz. Kendi gereksinimlerini karşılamadıkları gibi kendilerine kalan malı bile kullanmasını bilmezler. Yaptığı hatadan ders almadığı için bunu sürekli yineler. Çevresindeki güzelliklere değer vermediği gibi zarar da verir. Aklını kullanamayan insan etrafını kullanmaya kalkar. Gününü gün eder, geleceğini düşünmez. Başkalarına fayda getirmeyecek işlerle uğraşır. Söz anlamaz, öğüt kabul etmez, doğru ve isabetli düşünmez.
İnsan kendini zihnin rehberliğine teslim etmemeli, Aklın direktiflerine uymalıdır. Aklın arkasından gitmeliyiz; o zaman zihin de doğal bir şekilde Akla boyun eğecektir. Aklını düzelttiğin zaman, yaşamın geri kalanı da yerine oturacaktır. Aklını bölünmelerden ve sınırlandırmalardan uzak tut. Aklın, bağımsız, basit ve sakin ise, her şey uyum içinde var olabilir ve sen derin hakikati algılamaya başlarsın. Çünkü Hakikat gelip gitmez. O, her zaman her yerdedir. Tıpkı gökler gibi. Eğer aklın bulutlu ise O'nu göremezsin.
İnsan hayatının yöneticisi akıldır. Şayet nehir doğru kanal boyunca saf ve berrak bir halde akarsa, kıyısındaki her şey de ona benzeyecektir. Aynı şekilde akıl kristalini tertemiz tutarsak ve izin verirsek, özündeki saf anlayış ortaya çıkar. Unutma ki, gereksiz hareketlerini terk ettiğin zaman, mükemmel tabiatın ortaya çıkacaktır.
Aklını kullanmayan insanlar aynı zamanda çok ve lüzumsuz yere konuşurlar. Böylece de çok hata yaparlar. Aklını kullanan kişiler düşünce sahibi oldukları için yerinde ve zamanında konuşarak, olayları ve kişileri olumlu yönlendirirler. Aklını kullanmayanlar ise düşüncelerinin tutsağı olurlar. Ancak deneyimsiz akıl da pek iş beceremez. Onun için deneyimin önemi yadsınamaz.
İnsanları Hayvanlardan ayıran akıldır. İnsan akıldan uzaklaştığı zaman, hayvan ortaya çıkar. Epictetos
Meyvesi bol ağacın dalları yere eğildiği gibi, Akıllı insanlarda mütevazi ve alçak gönüllü olurlar. Sadi
Akıl, her şeyi olduğu gibi görmektir. Voltaire